Rivayet odur ki, yeni kurulan bir şehrin koruyucu hükümdarının kim olacağını belirleyecek bir yarışma düzenlenir. Çeşitli karşılaşmalar sonucunda deniz tanrısı Poseidon ve bilgelik, sanat, ilham ve barış tanrıçası Pallas Athena bu kıyasıya mücadelede sona kalanlar olur. Kazananı belirleyecek son yarışma Zeus tarafından belirlenir: İnsanlığa en değerli armağanı sunan tanrı ya da tanrıça bu şehrin hükümdarı olacaktır. Poseidon, denizden, savaşlarda çok işe yarayacak, rüzgar kadar hızlı koşabilen güçlü bir at yaratır ve meclisin dikkatine sunar. Pallas Athena’nın hediyesi ise bir zeytin dalıdır. Bu ağaç büyüyüp yüzyıllarca canlı kalacak, ağacın meyvesinden, yemeklere lezzet katmaya yardımcı olacak sağlıklı bir sıvı elde edilecektir. Bu sıvı beslenmenin yanı sıra sağlık ve güzellik için de kullanılacaktır. Yarışın galibi Pallas Athena olur. Ve onun insanlığa sunduğu armağan olan bu zeytin ağacı, barışın sembolü ve yerleşik kültür ile bereketin de temsilcisi olmuştur artık.
Antik çağlardan günümüze kadar tüm dünyada son derece değerli bir sıvı olarak kullanılan zeytinyağı ülkemizde de her geçen gün gittikçe daha fazla tüketilmektedir. Fakat tüketimin artmasına rağmen, bu tüketim içinde kaliteli zeytinyağı oranı maalesef bir hayli düşüktür. Bu gerçekten hareketle dünyanın en elit ve kaliteli zeytinyağını üretip başta ülkemiz olmak üzere tüm insanlara sunmak üzere 2017 yılında yola çıktık. Dünyanın en kaliteli zeytinyağlarının elde edildiği Arbequina zeytin ağaçlarını Manisa’da yetiştirip bu zeytinlerden elde ettiğimiz yağlar ile Pallas markasını oluşturduk.
Araştırmalarımız gösterdi ki ülkemizin çok nadide zeytin türlerinden üretilen iyi zeytinyağları olsa da hem asidite hem de zengin fenol bileşikleri açısından istediğimiz kaliteyi almak mümkün değildi. Nitekim uluslararası elit zeytinyağı yarışmalarında ön plana çıkan zeytin ağaçları ve yağları içinde maalesef ülkemizde sıkça bulunan geleneksel türler yer almıyordu. Buradan hareketle “dünyanın en kaliteli yağlarını veren zeytin türleri hangileridir?” sorusunu sorarak işe başladık.
Cevaplar bizi hep aynı yola çıkarttı: Dünyanın en kaliteli zeytinyağları ekseriyetle Arbequina adlı zeytin ağacından üretilmekteydi. Aslında Arbequina, her ne kadar İspanyol zeytin ağacı türü olarak görünse de kökeni bizim topraklarımıza aitti ve 20. yüzyıl başlarında Mezopotamya’dan İspanya’ya götürülmüş zeytin fidanlarının farklı bir türle aşılanması/çaprazlanması ile elde edilmiş bir zeytin türüydü. Yani aslında Arbequina köken olarak yarı yarıya bizim coğrafyamıza aitti. Biz de ikinci adım olarak Arbequina’nın Türkiye’de en iyi yetişeceği toprak, iklim, rakım, rüzgar neresi olabilir gibi bir araştırma yaptık. Bunun sonucunda, üretime en uygun alan olarak Manisa Köprübaşı ilçesi Kıranşeyh köyünün bulunduğu yerin, tüm bu kriterleri fazlasıyla karşıladığını gördük. Ve zeytin bahçemizi Kıranşeyh olarak belirledik. Toplamda 700 dekar arazi üzerinde, Kıranşeyh ve çevresinde her şeyi sıfırdan başlatarak bu günlere getirdik.
İlk dört senesini “iyi tarım” ile geçiren bahçelerimiz 2021 yılı itibariyle organik tarıma geçti. Geleneksel ile modern tarımı harmanlayarak hareket eden Pallas, en iyi zeytinyağı kalitesi için gerekli tüm ekipman ve sorumluluğu üstlenerek artık insanlığa dünyanın en elit yağını sunma noktasına geldi.
